Kayıtlar

kimlik arayışımızın paradoksu: arayan bulur mu?

Resim
kimlik arayışımızın paradoksu: arayan bulur mu? Hayatımız bir bilmece ve onu çözmek için ne kadar çok uğraşıyoruz. Gerçek ve hayal arasında neyin gerçek olduğunu düşünerek kendi kimlik arayışımıza yönelmeye çalışıyoruz. Bunlar arasında dengeyi sağlamaya çalışarak kendi varoluşumuzu anlamlandırmak için mücadeleye giriyoruz. Belki farkında olarak belki hiç fark etmeden. Kendimizi tanımaya, anlamaya ve kabul etmeye çalışarak geçiriyoruz buradaki kısacık zamanımızı. “Arayan Bulur” şarkı sözleri, yaşamımızın sonunda kendi kimliğimizle ilgili bir tür aydınlanma veya anlayışa ulaşıp ulaşamayacağımızı düşündürür. Bu yüzden bu şarkının sözlerini çözümlemek istedim. Kimlik arayışımızda karşılaştığımız zorlukları ve belirsizlikleri vurgulayarak bu belirsizlik üzerine "Sonu gelince bi yolunu bulur, bana hiç acımaz" diye başlıyor şarkı sözü. Bu belirsizlik mutlaka bir gün son bulacaktır. Belirsizliğin bitmesi ancak hayatın sonunda yani bilincimizin olmayacağı zamana tekabül eder.  

Dönüşüm Örneği

Resim
  GİDELİM BURALARDAN “Söyleyin yârime Baharları beklesin Söğüdün dalları Bugün eğilmesin Beni geçirmeye Kardeşim gelmesin Annesinin bir tanesini Kimseler üzmesin” Bahar, daha çok havaların ısınması, ağaçların yeşermesi, çiçeklerin açması, kuşların ötmesi, bahçelerde gezintiye çıkılması, sohbet, eğlence mevsimi olması gibi özellikleriyle ele alınır. Sevgilinin yüzü ölçülü ve mükemmel güzelliği sebebiyle bahara benzetilir. Bahar aynı zamanda rahmet mevsimidir. Yağmurlar bolluk ve bereket getirir. Kışı geçirip bahara erişen hastanın ölüm tehlikesini atlattığına inanılır. Baharda delilerin derdi gibi âşıkların sevdası da artar. O yüzden sevgiliye baharın önemini vurgulayıp tüm bu iç ferahlamalarının sağlayacağını ama biraz daha sabırlı olmasının gerektiğini belirtiyor. Karakterin sevdiği kişiye bir çağrı gibi görünüyor. Baharlar, genellikle yeniden doğuş ve tazelikle ilişkilendirilen mevsimlerdir. Bu satırlar, karakterin sevdiği kişiye, hayatlarını ve ilişkilerini iyileştirecek

Duygusal Boşluk

Resim
Nazan Öncel’in “Geceler Kara Tren” adlı şarkısı, ayrılık acısı ve özlemi yoğun bir şekilde hisseden birinin içsel dünyasını anlatır. Bu şarkısının herkes için ayrı bir yeri olduğu düşüncesindeyim çünkü çoğu kişinin başından geçen “ayrılık” sonrası yaşanan özlemi ve ayrılık sonrası ruh halini o duygusal boşluğu çok belirgin ve yoğun bir şekilde işliyor. İsterseniz sözlerine daha detaylı bakalım: “Günlerdir kapımı, kimseler çalmıyor Göğsümden içeri, yokluğun sızıyor Bir demlik çayım var Tütünüm de geçiyor” Şarkı, bir kişinin sevgilisinden veya özlediği birinden ayrı olduğu bir dönemde yaşadığı duygusal boşluğu anlatıyor. İçindeki hüzün ve özlem, bir demlik çay ve tütünle geçiştirilmeye çalışılıyor gibi bir his yaratıyor. Bir demlik çay ve tütün gibi küçük ritüeller, bu duygusal boşluğu doldurmak ya da en azından hafifletmek için kullanılan unsurlar olarak işlev görüyor. “Duvarlara yazdığım, her cümle ağlıyor Evlerin ışıkları, tek tek sönüyor Bu ev bu nağmeler peşimi bırakmıyor”

İçsel Bir Çatışma

Resim
                              Duman grubunun en sevdiğim şarkılardan biri “Rüyanda Görsen İnanma”. Çoğu şarkı, duygusal karmaşıklıkları, içsel çatışmaları ve kırılganlıkları vurgular. Şarkılar, dinleyicisine belirli bir duygu yoğunluğu yaşatıp, onların da benzer hislerle bağ kurmalarına olanak tanır. Herkesin şarkıyı dinlerken hissettiği ve yorumladığı duygular farklı olabilir. Her dinleyicide farklı duygusal tepkiler uyandırabilir. Ben de bu yüzden bu şarkıyı kendimce çözümlemeye karar verdim. Müzikal öğelerle birleşince şarkının duygusal yapısı ve anlamı daha çok vurgulanıyor. Çözümlemeye şarkının giriş bölümü ile başlamak istiyorum: “Arkadaş sen bu değilsin Görünüş sadece giysin Arkadaş niye gücendin Alıştım, karıştım ben sana Rüyanda görsen inanma” Şarkının anlatıcısı, “Arkadaş” diyerek kişiye dönük bir hitapla başlıyor şarkının sözlerine. Kime hitap ettiği belli değildir ama hitap ettiği kişinin gerçek kişiliğinin görünüşten daha derin olduğu ima ediliyor. Kişinin